Anevrizma, damarların çatallanma noktalarında ortaya çıkan balon şeklindeki genişleme anormalliğidir. Bu oluşum, çeperi normalden daha zayıf olup basınca dayanamayarak çatlayabilir ve beyin kanamasına neden olabilir. Diğer taraftan, Arteriovenöz Malformasyon (AVM), kılcal damar sistemindeki gelişim eksikliği nedeniyle, temiz kan taşıyan atar damarların anormal bir şekilde genişlemiş damar yumağıyla toplar damar sistemi arasında bağlantı kurması durumunu ifade eder. Kılcal damar sisteminden geçen kan, dirençle karşılaşarak akışını yavaşlatır, bu da çevre dokunun yeterince beslenememesine ve sara nöbetlerine neden olabilir.

AVM’nin ve anevrizmanın benzer yanı, her ikisinin de beyin kanamasına yol açabilmesidir. Ancak, bu durumlar arasında bazı temel farklar bulunmaktadır. Damar cidarı katmanlarındaki eksiklik nedeniyle AVM damarları belirli bir basınç üzerinde kanayabilir. Öte yandan, anevrizma damar çeperi özelliklerini gösterirken, normalden daha zayıf olmasına rağmen, genellikle belirli bir basınç eşiği aşıldığında çatlar.

Anevrizma, AVM’ye kıyasla daha sık görülür. Örneğin, elimizdeki hasta serisinde (2800 anevrizma, 450 civarı AVM olgusu ameliyatla tedavi edildi), anevrizmaların AVM’lere göre yaklaşık altı kat daha sık karşılaşıldığını gözlemledik. Her iki durum da, beyin kanaması riski taşıyan benzer sonuçlara yol açabilir, ancak tanı ve tedavi süreçlerinde farklılık gösterirler.


Anevrizma ve Arteriovenöz Malformasyon (AVM): Tanı, Tedavi ve Korunma

Anevrizma ve AVM Nedir?

Anevrizma, damarların çatallanma noktalarında oluşan baloncuk şeklindeki yapısal bir bozukluktur. Arteriovenöz Malformasyon (AVM) ise atar damar ile toplar damar arasında olması gereken kılcal damar sisteminin eksik gelişimi sonucu, atar damarın doğrudan toplar damarla bağlantı kurduğu anormal bir damar yumağını ifade eder. Her ikisi de doğumsal nedenlerle ortaya çıkan damar cidarı bozukluğunu içerir.

Kimlerde Görülür?

Anevrizma ve AVM, genellikle genç erkek ve kadınlarda daha sık görülür. Otopsi sonuçlarına göre beyin damarlarında anevrizma, yaklaşık %10-14 oranında saptanmaktadır. Ancak bu anevrizmaların yaşamları boyunca kanamadığı unutulmamalıdır. Ailesinde anevrizma öyküsü olan bireylerin çocuklarında anevrizma görülme sıklığı, diğerlerine göre daha yüksektir. Polikistik böbrek, aort darlığı gibi bazı hastalıklarla da anevrizma sıklığı ilişkilidir. AVM, anevrizmaya göre daha az görülür, ancak kanama riski daha yüksektir.

Nasıl Oluşur?

Anevrizma, beyin damarlarının çatallanma noktalarında kas benzeri yapıların ve güçlü damar cidarlarının olmaması nedeniyle gelişir. Damar içindeki basınç, sigara kullanımı, damar sertliği gibi faktörler zayıf noktalarda baloncuk oluşumuna yol açabilir. AVM’nin gelişiminde ise doğumsal faktörler daha etkilidir. Kılcal damar sistemi yerine atardamarla toplar damarın doğrudan bağlantı kurduğu anormal bir damar yumağı ortaya çıkar.

Belirtileri Nelerdir?

İnce cidarlı anevrizma ve AVM yumağı içindeki kan basıncına dayanamadığında çatlayabilir ve kanamaya neden olabilir. Anevrizma, genellikle beyin omurilik sıvısına zar altında kanama yaparak belirtiler gösterir. AVM, ise kanayarak hem beyin dokusunu yırtar hem de oluşan kan pıhtısı nedeniyle kafa içi basınç artışına yol açabilir.

Tedavi Yöntemleri ve Korunma

Tedavi, anevrizma ve AVM’nin durumuna göre değişiklik gösterir. Uygun olan anevrizmalar ve AVM’ler, mikrocerrahi ile içine kan girmeyecek şekilde düzeltilir. Anevrizma boynu, klip adı verilen minik maşa ile kapatılır. Cerrahiye uygun olmayan durumlar için alternatif tedaviler arasında bulaşık teline benzer tel yumağı ile doldurma ve gama ışını ile yakma (Gama Knife) bulunur.

Tedavi edilmezse, anevrizma ve AVM beyin kanamasına neden olabilir. Anevrizma tedavisi genellikle erken dönemde yapılır ve tekrar kanamayı önler. Sigara içenlerin bırakmaları, tansiyon hastalarının düzenli tedavi almaları önerilir. Ailesinde anevrizma öyküsü olanların düzenli beyin MR anjiografisi yaptırmaları, küçük anevrizmaların takibinin ihmal edilmemesi önemlidir.

tr_TRTurkish